Jump to ratings and reviews
Rate this book

The ‘Sistem’ - Sistem’in Eğitimi

Rate this book

252 pages, Paperback

Published October 1, 2018

8 people are currently reading
62 people want to read

About the author

Abdullah Reha Nazlı

5 books11 followers

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
11 (50%)
4 stars
8 (36%)
3 stars
2 (9%)
2 stars
1 (4%)
1 star
0 (0%)
Displaying 1 - 3 of 3 reviews
Profile Image for Beybulat-Noxcho.
273 reviews9 followers
July 16, 2025
“Fransız edebiyat okutmanı Joseph Jacotot, 1815 yılında Hollanda’ya gider. Derslerinden istiafe etmek ve ondan Fransızca öğrenmek isteyen Hollandalı öğrenciler kapısını çalar. Ancak, Jacotot Hollandacaca bilmediği gibi, öğrenciler de Fransızca bilmediği için anlaşmaları zordur. Jacotot, derslerin nasıl işlenebileceği üzerine düşünür ve bir arayışa başlar. Çözüm olarak her iki lisan da basılmış Fenelon’un Telemaque adlı eserini bulunur. Bu, Fransızların meşhur bir edebi eseridir. Öğrencilere kitabın hem Hollandaca çevirisi hem de Fransızca orjinali dağıtılır. Ders işlemeye başlamak için hızlı bir çözüm gibi görünen yöntem akla gelir. Öğrencilere önce Hollandaca -yani kendi dillerinde kitaptan bir sayfa okumaları söylenir. Daha sonra, kitabın Fransızca orjinalinden aynı kısmı okuyacak ve dilin yapısını anlamaya çalışacaklardır...Dönem boyunca öğrenciler her iki kitaptan sayfalar okur...Haftalar boyunca dersler bu şekilde işlenir...Dilbilgisi konuları anlatılmamış, kelimelerin anlamları gibi hiçbir bilgi verilmemiştir...sonuç inanılmazdr. Öğrenciler, o kadar iyi Fransızca bilgisi kazanmışlardır ki, anladıklarını adeta bir yazar gibi yazmışlardır” (s.12-13)

“Kendi kendine öğrenen kişi, öğrenmenin başka yolu olmadığı için, aradaki kesintilere maruz kalmaz ve bilgiye doğrudan erişir. Hatta eriştiği bilgiyi yeterli görmez; ihtiyacı olanı arar. Eğer ortamda bir öğretmen varsa, onun tek görevi bu koşullların sağlanmasına yardımcı olmaktır” (s.18)

“R.Giphart şöyle der; “İlk insanlar gruplar halinde yaşamanın hayatta kalmaları sağlayacak en önemli mekanizma olduğunun çabuk farkına varmışlardır...Büyük insan beyinin temelinde işbirliği yatar. Bu süreç içinde “lideri izlemek” içgüdüsü de evrildi. Ama lider, emirler yağdıran bir şirket patronu değildi. Yüz binlerce yıl boyunca, grubun lideri, grubun kalanı gibi yaşayan, onlarla aynı sorunları çözmeye uğraşan ve onlarla birlikte hareket eden bir ekip üyesiydi. Aynı sorunlarla o da karşılaşıyordu. Önce onun çözmesi beklense de herkes bir çözüm arıyordu” (s.22)

“Chomsky’nin doğuştanlık hipotezine göre, insan beyninin hayatta ilk edindiği dil, ömrü boyunca düşüncelerini inşa ettiği temel düşünceyi oluşturur” (s.25)

“Kitapları okuyup kenara koyan ve hayatına devam eden kişi, her satrından yararlanmaya çalışan kişiden çok daha fazla fayda görür. Çünkü okuduklarını aklında tutmaya uğraşan kişi, zihinsel kaynaklarını gereksiz zorlar. Çünkü kısa süre içinde kullanılacakmış gibi düşünülen konular, işleyen bellekte depolanır. Beynimizin bu işlevini kapasitesi sınırlıdır ve uyku sırasında büyük kısmı silinir. Ancak çıkar gözetmeden okuyup hayatınıza devam ettiğinizde, o bilgiler bilinçdışınızda işlenir ve zamanla korteksinizi şekillendirir” (s.51)

“Joel Spring şöyle der; “Kitlesel okul eğitimini amacı, vatandaşı ve işçiyi modern sanayi devleti için yetiştirmekti” (s.73)

“Bu düzen, iki sınıf ortaya çıkarmıştır; koşulları son derece kötü olmasına rağmen aç kalmaktansa Sistem içinde kalmayı kabul eden işçi sınıfı ve şartları oldukça iyi olan, avantajlarından vazgeçmemek için Sistem’e sıkı sıkıya sarılan bir orta sınıf” (s.75)

“Todd Rose şöyle der; “Çocukları gelecekteki fabrikalarda kariyerlerine zihinsel olarak hazılrmaka için fabrika zillerini taklit eden okul zilleri kullanılmaya başlandı” (s.76)

“Avrupa ve Amerika dahil tüm ülkelerde, ilk baştaki Eğitim Sistemi’nin omurgası olan uygumlamalar ve amaçlar büyük oranda devam etmektedir. Artık, amaçlar ve hedefler çok daha büyük gösterilmektedir. Bugünün kazananı olarak görünen ve Sistem’in en tepesine çıkmakla övünen kitle de aslında Sanayi İnkilabı’nın işçileri gibi bir misyona sahiptir. En alttan en tepeye kadar, Sistem’in mazunlarının benzer visyonları, hayat görüşleri ve yaşam tarzları bulunmaktadır” (s.81)

“Gerçek dezavantajlarımızdan haberdar olmak, avantajdır” (s.93)

“AVM’lerde restoranlar üst kata yapılır. Çünkü mervdiven çıkan insanların kan şekerinde hafif bir düşüş oolur ve beyinde açlık hissi uyanır. Marketlerde meyve-sebze reyonu girişe konulur, çğnkü müşterliler büyük boy el arabası almak durumunda kalırlar ve aldıklarında da içgüdüsel olarak onu doldururlar” (s.101)

“Einstein şöyle der: “Aslında herkes dahidir. Ama siz kalkıp bir balığı, ağaca tırmanma yetenepine göre yargılarsanız, tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirir” (s.183)
Displaying 1 - 3 of 3 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.